Ufuktaki Maceralar: ‘Alevin Elçisi’
‘Sirenlerin Ödülü’nün son olayları sırasında Talan Vadisi'ni ziyaret eden her tayfa, yeni ve beklenmedik kişilerle karşılaştılar. Batık Krallık'a yaptıkları yolculuğun ardından uzun süredir kayıp olan üç hazineyi Belle adına geri almaları, Kadim Rahibi ve destekçilerini korsanların değerli yoldaşlar olduğuna ikna edecek kadar cesur bir şeydi. Maceranın sonunda kendilerini Hırsızlar Denizi'ni savunma amacına adadılar.
Özellikle de Hortlaklar, Okyanus Kabukluları ve Kül Lortları benzerlerinin karşılarına çıkan her korsanla savaşmaktan zevk aldığı bir dünyada müttefiklere sahip olmak her zaman iyidir. Bu Kadimler de kim? Belle'yi onların yardımını güvenceye almak için hayatını ve uzuvlarını tehlikeye atacak kadar endişelendiren şey tam olarak neydi? Bunların hepsini yanıtlamak için başlangıcın daha öncesini anlatmak en iyisi olacaktır…
Eski Denizcilerin Zamanı
Hırsızlar Denizi'nin mevcut durumundaki hâlinin "yaratıcısı" genelde Korsan Lordu olarak kabul edilse de kıyılarına ilk ayak basan kesinlikle o değildi. Diğerleri de daha önce Şeytan Sisi'ni delmişti ama hiçbiri, şimdi Kadimler olarak bilinen esrarengiz uygarlık kadar önemli bir miras bırakmadı.
Kadimler sadece yetenekli savaşçılar ve denizciler olmamakla birlikte Hırsızlar Denizi'nin özel niteliklerinde de olağanüstü bir ustalık sergilediler. Yaşamları boyunca deniz halkıyla kendi anlaşmalarını oluşturdular ve onların engin hazineleri için büyük depolar inşa ettiler. Aniden ayrıldıklarında çok sayıda güçlü eseri ve epeyce lanetli kalıntıyı geride bıraktılar.
Belle'nin son müdahalesi buna bir yanıt sağlasa da Kadimlerin neden evlerini terk etmeyi seçtikleri ve nereye gittikleri uzun yıllar boyunca çözülemeyen bir gizemdi. Kadimler, korsanların Lanetliler Denizi olarak bildikleri semavi bir diyar olan ‘Haraç Denizi’ olarak adlandırdıkları yere toplu bir göçe kalkıştılar.
Kadimlerin bazıları bu yolculuğa çıkamadı. Efsanevi Büyük Savaşçılarının ruhu, çok uzun zaman önce Sirenler tarafından çalınan kuru kafa kalıntılarına hapsoldu. Belle, Büyük Savaşçı'nın ruhunu bir kez daha soydaşlarıyla bir araya getirebilmek için bu parçaları geri aldı ve kuru kafayı yeniden şekillendirerek onu serbest bıraktı. Karşılığında Kadim Rahip, zamanı geldiğinde onun çağrısına cevap vereceğine yemin etti.
Yangını Körüklemek
Lanetliler Denizi'ni keşfetmekle geçen yıllar, Kadimler ve onların bağlılığını nasıl güvence altına alacağı hakkında Belle'ye fikir vermiş olabilir ancak bu, en rahatsız edici kehanetlerden birine rastladığı için Belle'nin gönülsüzce oynadığı bir karttı. Bu kehanet, güçlü bir düşmanın geri dönüp Hırsızlar Denizi'ni alt üst edeceği Diriliş Zamanı'nı ayrıntılarıyla anlatıyor.
Belle, bunun ‘Denize Bağlı Ruh’da ortaya çıkışından beri ruhani bir şekilde denizlere musallat olan Kaptan Flameheart'a atıfta bulunabileceğine inanıyor. Huysuz bir bulut olarak tezahür ederken neden olduğu kaos göz önüne alındığında fiziksel bir formu geri kazandığında vereceği hasar felakete yol açabilir ve dönüşü Tırpancı Kemikleri için bir savaş narası görevi görecektir.
Bu sırada Alevin Hizmetkârı bu alametin farkındadır ve babasının yeniden doğuşunun gerçekleşmesini sağlamak için çabalayacaktır. Ne de olsa Belle, kehanetin varlığını Tırpancı Kemiklerinin yaratılmasında etkili olan bir adamın inini keşfederken öğrendi ve şimdi onun Alevin Elçisi olarak kaderini sahipleneceğinden şüpheleniyor. Dikişçi Jim isminde bir adam…
Suçtaki Dikiş
Hırsızlar Denizi, kendi adını almadan önce Dikişçi Jim ona zarar vermeye çalışıyordu. Ramsey'in korsan cennetine gizlice giren ve Altın Stokçusu'nun sadık bir hizmetkârı olarak günlerine başlayan Jim, Şeytanın Haykırışı'nda vahim kaderinden kurtarıldıktan sonra nihayetinde kendini taraf değiştirirken buldu.
Kurtarıcısı, o zamanlar Flameheart'a şiddetle sadık olan Warsmith Wanda'dan başkası değildi. Jim derhal Ateş'e bağlılık yemini etti, bunların hepsini hem ‘sevdiğiyle’ hem de dünyanın en tehlikeli korsanıyla iyi anlaşmak istediği için yaptı. Bir başka deyişle klasik Dikişçi Jim diyebiliriz. Değerli kaynaklar elde etmek için Sintine Sıçanı kılığına girdi, Tırpancı Sığınağı'nın inşasına yardım etti ve en sonunda Flameheart'ın ruhunu serbest bırakması için Arthur Pendragon'u kandırdı.
Jim'in sadakati, ‘Ateşin Kalbi’ Efsane Öyküsü sırasında Flameheart'ın Kül Lortlarını çağırma planında farkında olmadan feda edildiğinde beklenmedik bir ihanetle karşılık buldu. Jim olay yerinden büyük bir panik içinde kaçtı ve o vahim günden beri kimse onu görmedi. Bu durum, Dikişçi Jim'in gelecek savaşta hangi rolü üstleneceği konusunda Belle'yi belirsizlik içinde bırakıyor.
Bu, normalde çalkantılı olan Şeytanın Haykırışı ürkütücü bir şekilde sessizliğe büründüğü için uzun süre cevapsız kalmayacak bir soru. Diriliş Zamanı'nın yaklaştığına inanan Belle, kehanetin arkasındaki gerçeği ve Alevin Elçisi'nin nerede olduğunu ortaya çıkaracaklarını umarak korsan müttefiklerini bir kez daha çağırmaya hazırlanır.
‘Ateşin Kalbi’nden bu yana gerçekleşen olayların şiddeti, 13 Ekim'de ‘Alevin Elçisi’ yayınlandığında gittikçe artacak. Macera 27 Ekim'de sona ermeden önce Dikişçi Jim'i aramak için iki haftanız olacak, bu yüzden onun Yalancının Omurgası'ndaki sığınağına dönüp aylar önce başlayan şeyi bitirmeye hazırlanın. Ah, ayrıca yolda eski bir arkadaşla karşılaşabilirsiniz bu yüzden gözünüzü dört açın…